14 Kasım 2016 Pazartesi

Her Gün Kitap Yorumu

Pegasus Yayınları
Özgün Adı: Everyday
Sayfa Sayısı: 336
Goodreads: 4
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.

 Yine ve yeniden merhabalar!
 Kasım ayına hızlı bir başlangıç yaptım. Elimde duran ve ne zamandır okunmayı bekleyen kitaplardan okuyorum bu sıralar. Geçen sene Bursa kitap fuarından aldığım ve bir türlü elimin gitmediği bir başka kitapla karşınızdayım. 'Her Gün'...
  Bu kitabı biraz geç okudum sanırım. Genel olarak beğenilen bir kitap olduğunu biliyordum ama içeriği hakkında fazla bir fikrim yoktu. Tamamen nötr bir şekilde okumaya başladım kitabı. Okuması rahat, özellikle reading slumptaysanız iyi gelecek üstelikte size felsefik düşünceler katabilecek bir kitap. Konusu başta beni inanılmaz etkiledi diyemem. Yabancı yayınlarından çıkan 'İki hayat arasında' kitabını anımsattı bana konu itibariyle ancak kitabın beni ele geçiren tarafı son sayfaları oldu diyebilirim. Nabzım tam olarak son elli altmış sayfada yükseldi ve kitabı beğendim diyerek bitirebildim.
   Kitabın konusu hakkında fazlaca bahsedilecek bir şey yok. Arka kapak yazısı zaten belli ediyor içeriğini o yüzden büyüsünün kaçmaması adına hiç bu konulara değinmek istemiyorum. Okunmasını tavsiye edebileceğim, bir başkasından ödünç alıp okusanız iki türlü karlı çıkarsınız dediğim türden bir kitap diyor ve yorumumu bitiriyorum.
    Sağlıcakla kalın! Bol kitaplı bir Kasım ayı herkese!
Puanım 3.5/5







6 Kasım 2016 Pazar

Sabah Yıldızı/Kızıl İsyan Serisi-3 Kitap Yorumu


Her şey kaybedildiğinde onur ölümü emreder ama yaşayanlar için hâlâ umut var.
Altınlar tüm evrene hükmedebilsin diye zincire vurulmuş tüm renkler için.
Yalnız değilim. Kurban değilim.
Ben Azrail'im.
Acı çekmeyi bilirim.
Karanlığı bilirim.
Hikâye böyle bitmeyecek.

Pegasus Yayınları
Özgün Adı: Morning Star
Sayfa Sayısı: 552
Goodreads: 4.5



   Selamlar herkese!
   Uzun bir ara olduğunun farkındayım ama işler güçler derken bu arada fazla kitap okuyamadım. İstanbul kitap fuarı yaklaşmışkende bir çok beklenen serinin devam kitapları çıkmaya başlayınca benimde uzun zamandır beklediğim Sabah Yıldızı'nı görünce dayanamadım. Kitabı okuokuda görür görmez sipariş vermiştim ama ön satış yazısına dikkat etmeyen bendeniz yaklaşık 10 gün kargonun elime gelmesini bekledim. Gelir gelemezde hemen kitaba başladım.
   Bilmeyenleriniz varsa Sabah Yıldızı üç kitaplık Kızıl İsyan serisinin son kitabı. Yani seri bu kitapla son buldu. Gerçekten üzücü.
   Serinin genel konusundan bahsetmem gerekirse; Teknoloji çok gelişmiştir. İnsanlar sonunda Dünya'yı bırakıp güneş sistemindeki diğer gezegenlere yerleşmeye başlamışlardır. Bu yeni düzen ise toplumu renklere bölmüştür. En başta Altınlar en dipte ise kızıllar yer almaktadır. Tanrılaştırılan altınlar tüm toplumu yönetmekte ve rahat bir şekilde hüküm sürmektedirler. Bir gün yeryüze çıkma vaadiyle kandırılan kızıllar ise köleler olarak madenlerde hayatları pahasına çalıştırılmaktadırlar. İsyanımız bir kızılın karısının sadece umut dolu bir şarkı yüzünden öldürülmesi ile başlar ve üç kitap boyunca devam eder.
   Game of Thrones serisinin Star Wars ile harmanlaştırılmış hali!
   Evet, kitap baştan sona politika, savaş, umut üzerine kurulmuş bir ütopya. En sevdiğim kısmı kitapta yüceltilen kahramanlar yok. Baş kahramanız Darrow bile çoğu zaman hata yapan, zaman zaman kibrine yenik düşebilen biri. Çoğu distopyada genelde başkahramanlar fiziksel ve ruhsal olarak kusursuz, iyilik timsali, her zaman her koşulda davasında haklı, feda etmeyi bilmeyen zaten bir şekilde sonunda iyilerin kazanmak zorunda olduğu bir kurguya sahip olarak betimlendiler. Ancak bu seri öylesine ince detaylarla oluşturulmuş ki yeri geldi Darrow'a sinirlendim, yeri geldi adiRenkleri ezen Altınlara bile sepmati besledim.
   Seri film halina gelecek mi bilmiyorum ama gelirse büyük ziyan olacağının kanaatindeyim. Kahramanın duygusal betimlemeleri üzerine kurulu onlarca sayfa senaryoda bir çöp olacaktır çünkü. Tüm detaylar silinecek ve elenerek elde kalanla idare etmemiz beklenecek. Sonuncu kitabı da iki filme bölerek tüm zevkimizin içine edeceklerdir eminim! Ben bu serinin filmden ziyade HBO tarafından dizileştirilmesi taraftarıyım. Daha detaylı ve daha keyifli olacaktır diye düşünüyorum.
   Seriyi okumayanlara, duymayanlara bir kerede ben duyurmuş olayım. Seriyi okuyun! Okutun!
   Kasım ayında herkese bol okumalar diliyorum. Kendinize iyi bakın!
Puanım 5/5










Ana Sayfa

Kitaptuber

Popular Posts

Followers

Template Hits