10 Eylül 2016 Cumartesi

'Ateşin Varisi' Cam Şato Serisi-3 Kitap Yorumu

Karşınızda Alevlerin Tanrıçası Celaena Sardothien. Celaena artık küllerin ve ateşin varisi, kimsenin önünde eğilmeyecek. Ölümcül yarışmalardan ve kalbini parçalayan anılardan sonra hayatta kaldı. Şimdi de en karanlık gerçeğe doğru yola çıkıyor… Geleceğini sonsuza kadar değiştirebilecek korkunç bir gerçeğe doğru… Dünyasını köleleştirmeye çalışan acımasız canavarlar, ufukta birer birer görünmeye başladılar. Celaena gücünü toplamak zorunda. Sadece içindeki kötülükle savaşmak için değil, zincirinden kopmuş şeytanı yenmek için. Cam Şato ve Karanlık Taç'tan sonra Sarah J. Maas, suikastçısını, en göz kamaştırıcı parlaklığa ulaşması için ateşe veriyor.
(Tanıtım Bülteninden)

Dex
Özgün Adı: Heir of Fire: Throne of Glass 3
Sayfa sayısı: 628
Goodreads: 4,56 

   Herkese merhaba! Bayram öncesi keyif alarak okuduğum ve bu yılın favorileri arasına giren 'Ateşin Varisi' hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Goodreads puanından sonra bana kitabı eleştirmek düşmez tabii, ancak belki, bir umut yayınevinin kulaklarına çalınırda artık inatla şu kalitesiz basım stillerini değiştirirler diye yazmak istedim.
    Cam Şato serisini okuyanınız varsa zaten serinin konusunu ve biricik yazarımız Sarah J. Maas'ı biliyorsunuzdur. Üçüncü kitap olduğu için ve spoiler'a girmesin diye konusundan bahsetmeyeceğim. O yüzden öncelikle kapak tasarımından ve kitabın dışından başlayıp içeriğine doğru düşüncelerimi aktarmak istiyorum. 
    Dex'in gerçekten kaliteli ve iyi kitaplar yayınladığını düşünmeyen yoktur herhalde. Bugüne kadar Dex'in çıkardığı ve sevmediğim sayılı kitap olmuştur. Ancak, nedense yayınevinin bastığı ilk kitaplardan itibaren gittikçe kötüleşen bir kapak ve sayfa kalitesi olduğunu, tüm bu kalitesiz görüntüye tonlarca para ödediğimizi kabul etmeyen yoktur diye düşünüyorum. Defalarca yorum yazdım, okuyucuların kalitesizliğinden yüzünden, kitabın içeriği ne kadar iyi olursa olsun Dex'ten bir daha kitap almayacaklarını söylediklerini duyup, okudum ve buna rağmen Dex üç maymunu oynayıp aynı şeyi yapmaya devam etti. İlk çıktığında 25-30 tl olan kitaplar, fuarda satılmadıkları için 5-10 tl'ye düşüyor. İnsanlar kitabın kapağına bakıp beğenmeyince de bu paraları bile vermek istemiyorlar ve kitap satılmıyor. Sonuçta seriler yarım kalıyor. Okuyup beğenen ve merakla devamının çıkmasını bekleyenler mağdur oluyor. Bu üçgeninin içinde dönüp duruyor Dex bence.
    Örneğin; ben Cam Şato'yu Seydaghan'ın ısrarı ile alıp okudum ve çok beğendim. Seriye de o yüzden devam ettim. Kitapları kapakları ile ister istemez değerlendirdiğim için normal şartlarda ben Cam Şato 5tl bile olsa alıp okumazdım. İyi ki okumuşum, çünkü inanılmaz güzel ve kıymetli bir seriymiş. Yurtdışında ne kadar popüler olduğu az çok instagram vb. sosyal hesaplar üzerinden zaten fark ediliyor, ancak maalesef ülkemizde seri gereken değeri görmüyor. Bunun en büyük ve bence tek sebebi kapak ve sayfa kalitesi! Yorumun en başında ülkemizdeki kapak ile yurtdışı kapağını yanyana koydum farkı anlayabilesiniz diye. Haydi patent olayları yüzünden falan orjinal kapak kullanamıyorsunuz ama Barbie bebeği kapağa koyup eline kitaptakinden alakasız bir kılıç tutuşturmak ne ya? Bari kılıcı tuttursaydınız. Kapak yayınlandığı anda insanların seriyi okumaktan vazgeçtikleri ile ilgili bir sürü yorum gördüm ben, o derece. Üstelik 628 sayfalık kitabın 300 sayfalık kitap görünümünde olması apayrı bir olay. Bunların üzerine 30 lira fiyat etiketini görünce, insanın içinden almak gelmiyor. Biz çenemizi yora duralım, değişen bir şey olur mu zaman gösterecek.
     Kitabın dedikodusunu yapalım birazda, aslında söylenecek ya da kötü eleştirecek hiçbir yanı yok. 
  Birinci kitaptaki düşüncem; favori serim olmaz ama devamını okumak isterim şeklinde olmuştu, ikinci kitapta ise, üçüncü kitap ne zaman çıkacak beklentisine girdim, üçüncü kitapta ise... Evet, neden neden bu kadar yavaş çıkıyor, acaba ingilizce mi okusam modundaydım. Sarah J. Maas'ın dili her kitapta gelişti ancak beni en çok tatmin eden kitap 'Ateşin Varisi' oldu. Celaena'nın değişimini, bir suikastçiden bir kahramana dönüşünü, anka kuşu misali küllerinden yeniden doğuşunu okuduk ve seri bence sert bir viraj aldı bu kitapta. İlk iki kitap daha çok Celaena hakkındayken, bu kitap Dorian, Chaol ve yeni eklenen karakterler üzerine dağıldı. Celaena'nın hikayesi olmaktan çıkıp bir kurtuluş savaşı hikayesine dönüştü. Beni en çok büyüleyen bu durum oldu. Üstelik her sayfası ayrı aşk kokan klasik roman akışı bu kitapta yoktu. Biraz burç yorumu gibi olacak ama Celaena yenilenme ve arınma dönemindeydi diyebiliriz bu kitapta.
  Sonuç olarak bu kitap sizi çok fazla beklentiye sokabilir ancak yazarın bu beklentiyi karşıladığından da eminim. Lütfen bu seriyi okuyun, okutun diyor ve yorumumu sonlandırıyorum.
   Şimdiden herkese iyi bayramlar! Bol okumalar diliyorum!

Puanım 5/5   

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ana Sayfa

Kitaptuber

Popular Posts

Followers

Template Hits